Hey arkadaşlar!

Hiç fark ettiniz mi, bazı çocukların “matematik dersi” dendiğinde aniden soğuk terler döktüğünü?

Bu durum aslında sandığınızdan çok daha yaygın. Birçok ilkokul öğrencisi, matematik kelimesini duyduğunda endişeleniyor, hatta korkuyor.

Peki neden? Neden matematik, çocuklarda bu kadar stres yaratıyor?

Gerçek şu ki, matematik birçok çocuk için yabancı ve karmaşık geliyor. Sayılar, işlemler, problem çözme derken işler zorlaştıkça çocuklar kendilerini yetersiz hissedebiliyor. Bu da “matematik kaygısı” dediğimiz durumu doğuruyor. Ama iyi haber şu: Bu korkuyu adım adım yenmek mümkün!

Destekleyici Bir Öğrenme Ortamı Yaratmak

Hem ebeveynler hem de öğretmenler olarak yapabileceğimiz ilk şey, çocukların kendilerini rahat hissedecekleri pozitif bir öğrenme ortamı oluşturmak.

Çocuklar soru sormaktan çekinmemeli, hata yapmaktan korkmamalı. Sıcak, destekleyici bir atmosfer, onların özgüvenini artırır ve öğrenmeye açık hale getirir.

Odak noktamız hatalar değil, çaba olmalı. Kaç doğru yaptıkları yerine gösterdikleri gayreti kutlamalıyız. Böylece matematik bir “sınav” olmaktan çıkıp bir “öğrenme yolculuğu” haline gelir.

Temelden Başlamak

Matematikten korkan çocuklara hemen zor konularla yaklaşmak ters etki yaratabilir. Bu yüzden işe temelden başlamak çok önemlidir.

Önce basit konularla başlayarak güven kazandırmalıyız: saymak, toplama, çıkarma gibi temel becerilerle.

Evdeki eşyaları saymak, basit oyunlarla işlem yapmak gibi etkinlikler matematiği eğlenceli hale getirir. Bu yöntemle çocuk hem öğrenir hem de kendine olan güvenini pekiştirir.

Matematiği Günlük Hayatla Bağlantılı Hale Getirmek

Matematiği soyut bir ders olmaktan çıkarıp günlük yaşamla ilişkilendirmek, çocukların ilgisini büyük ölçüde artırır.

Örneğin:

• Alışverişte ürünlerin toplam fiyatını hesaplamak,

• Yemek yaparken ölçüleri belirlemek,

• Oyun oynarken puanları toplamak.

Bu tür örnekler, çocuklara matematiğin gerçek hayatta ne kadar işe yaradığını gösterir. Böylece matematik, ezberlenmesi gereken bir ders değil, hayatın doğal bir parçası gibi görülür.

Problemleri Parçalara Ayırmak

Bazı çocuklar matematik problemlerini bir bütün olarak görünce gözlerinde büyütebiliyor.

Onlara problemi adım adım çözmeyi öğretmek, süreci çok daha kolaylaştırır.

Mesela bir sözel problemle karşılaştıklarında birlikte şu soruları sorabiliriz:

• Ne biliyoruz?

• Ne bulmamız gerekiyor?

• Hangi adımları izlemeliyiz?

Küçük adımlar halinde ilerledikçe başarı duygusu artar ve matematik artık korkutucu değil, çözülebilir bir bulmaca haline gelir.

Hataları Kutlamak: Öğrenmenin Bir Parçası

Matematikte en büyük engellerden biri hata yapma korkusudur. Oysa hata yapmak öğrenmenin doğal bir parçasıdır.

Çocuklara yanlış cevap vermenin bir “başarısızlık” değil, bir “fırsat” olduğunu anlatmalıyız.

Yanlış yaptıklarında onları eleştirmek yerine, nedenini birlikte analiz edip tekrar denemeye teşvik etmeliyiz.

Böylece çocuk, hatalardan korkmak yerine onlardan öğrenmeyi öğrenir.

Matematiği Eğlenceli Hale Getirmek

Kabul edelim, sadece defterde işlem çözmek çocuklar için sıkıcı olabilir. Matematiği eğlenceli hale getirmek elimizde!

• Matematik oyunları,

• Zeka bulmacaları,

• Mobil uygulamalar,

• Hatta birlikte yemek yaparken ölçü hesaplama bile bu süreci keyifli hale getirebilir.

Eğlenerek öğrenen çocuk, matematiği bir yük olarak değil, keşfedilecek bir oyun gibi görür.

Söz Sırası Sizde, Arkadaşlar!

Biz bugün matematik korkusunu yenmenin yollarını konuştuk. Ama her çocuğun öğrenme şekli farklıdır.

Peki siz neler yapıyorsunuz?

Çocuğunuzun matematikle barışmasını sağlamak için hangi yöntemleri denediniz?

Deneyimlerinizi paylaşın ki hep birlikte bu süreci kolaylaştıralım. Çünkü bir çocuğun matematikten korkmaması, onun sadece sayıları değil, özgüvenini de öğrenmesi demektir.