Arabanın Gizli Bedeli

· Araç Ekibi
Bir arabanın çevreye ne kadar zarar verdiğini düşündüğümüzde genellikle yakıt tüketimine ya da elektrikli olup olmadığına odaklanırız.
Ancak bir otomobilin hikâyesi benzin istasyonunda başlamaz.
Her şey, binlerce parçanın madenlerden çıkarılıp işlenip birleştirildiği devasa fabrikalarda başlar.
İşte tam da bu üretim süreci, çoğu zaman göz ardı edilen ama çevreye ciddi etkileri olan bir aşamadır. Gerçekten sürdürülebilirlikten söz etmek istiyorsak, işin bu kısmına daha çok dikkat etmeliyiz.
Bir Araba Üretmenin Gizli Maliyeti
Pek çok insan, bir aracın üretim aşamasının ne kadar kaynak tüketici olduğunu duyunca şaşkınlığa uğrar. Çünkü mesele sadece parçaları birleştirmek değil; o parçaların nasıl ortaya çıktığıdır. Çelikten alüminyuma, lastikten plastiğe kadar her parça büyük ölçekte maden çıkarımı, enerji tüketimi ve uzun tedarik zincirleri ile ortaya çıkar.
1. Karbon Salımı
Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, orta boy bir benzinli aracın üretimi sırasında 6 ila 10 ton arasında karbon salımı gerçekleşiyor. Üstelik elektrikli araçlarda bu miktar daha da yüksek olabiliyor; çünkü batarya üretimi çok daha enerji yoğun bir süreçtir.
2. Su ve Enerji Tüketimi
Bir aracın üretimi için yaklaşık 150.000 litre su harcanıyor. Bu miktar, ortalama bir yüzme havuzunu doldurmaya yeter. Ayrıca yalnızca çelik üretimi, dünyadaki en karbon yoğun sanayi kollarından biridir.
3. Atık ve Yan Ürünler
Fabrikalardan çıkan atıklar sadece egzoz gazı değil. Hurda metal, kimyasal sızıntılar ve plastik kalıntıları gibi birçok zararlı atık ortaya çıkar. Geri dönüştürülebilir olanlar olsa da, önemli bir kısmı hâlâ çöplüklere veya tehlikeli atık alanlarına gönderiliyor.
Elektrikli Araçlar Gerçekten Daha Temiz mi?
Elektrikli otomobiller genellikle “çevre dostu” olarak pazarlanıyor. Evet, kullanım sırasında sıfıra yakın emisyon üretiyorlar. Ancak üretim süreçleri düşündüğünüzden daha karmaşık ve bazen daha kirli olabilir.
1. Batarya İçin Yapılan Madencilik
Elektrikli araç bataryaları; lityum, kobalt ve nikel gibi madenlere ihtiyaç duyar. Bu madenlerin çıkarılması ve işlenmesi, ciddi çevresel tahribata neden olur ve toksik atık üretir.
2. Küresel Tedarik Zinciri
Lityum Güney Amerika’da çıkarılıyor, Avustralya’da işleniyor, Avrupa’da bataryaya dönüşüyor. Bu aşamaların her biri gemi, uçak ve kamyonlarla taşınıyor ve bu da karbon ayak izini büyütüyor.
3. Geri Dönüşüm Sorunu
Şu an batarya geri dönüşümü üzerine çalışmalar sürse de, elektrikli araçlar henüz yeni olduğu için küresel geri dönüşüm altyapısı tam olarak oturmuş değil. Yani, bugünün çözümleri yarının sorunlarını çözmeye yetmeyebilir.
Otomotiv Sektöründe Umut Veren Adımlar
Neyse ki otomobil üreticileri bu konunun farkında ve bazıları gerçekten olumlu adımlar atıyor.
1. Geri Dönüştürülmüş Malzeme Kullanımı
BMW’nin i3 modeli; geri dönüştürülmüş plastik, doğal lifler ve ikinci el alüminyum kullanıyor. Ford ise koltuk minderlerinde geri dönüştürülmüş kot kumaşı ve soya bazlı sünger tercih ediyor.
2. Yenilenebilir Enerji Kullanan Fabrikalar
Volkswagen’in Almanya’daki Zwickau fabrikası gibi bazı tesisler, üretimde tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarına geçti. Bu sayede yüz binlerce ton karbon salımı engelleniyor.
3. Kapalı Döngü Üretim
Bu sistemde; çelik ve alüminyum gibi malzemeler üretim süreci içinde tekrar tekrar kullanılıyor. Hem kaynak tasarrufu sağlanıyor hem de atık miktarı azalıyor.
4. Batarya Geri Dönüşümüne Yatırımlar
Tesla'nın eski yöneticilerinden birinin kurduğu Redwood Materials gibi firmalar, lityum, nikel ve kobaltın yeniden kazanılmasını sağlayacak sistemler geliştiriyor. Böylece yeni madencilik ihtiyacı azalıyor.
Peki, Tüketici Olarak Biz Ne Yapabiliriz?
Araba üretmiyor olabilirsiniz ama bu süreçte sizin de yapabilecekleriniz var.
1. Aracın Tüm Yaşam Döngüsünü Düşünün
Sadece egzozdan çıkan gazlara değil, aracın nasıl üretildiğine ve ne kadar süre kullanılacağına odaklanın. Bazen hâlâ sağlam olan aracınızı birkaç yıl daha kullanmak, yeni bir elektrikli araç almaktan daha çevreci olabilir.
2. Şeffaf Markaları Tercih Edin
Bazı otomobil üreticileri çevresel etki raporlarını ve karbon salımı verilerini kamuya açık şekilde yayımlıyor. Bu tür markaları tercih etmek, sektöre güçlü bir mesaj verir.
3. Geri Dönüştürülmüş İçerik Sorun
Yeni bir araç alırken; kullanılan plastik, çelik veya alüminyumun geri dönüştürülmüş olup olmadığını sorun. Küçük gibi görünse de tüketici talebi büyük değişimlerin tetikleyicisidir.
Son Söz: Gerçekten Yeşil Bir Otomotiv Geleceği Mümkün mü?
Evet, otomobil üretiminde alınacak daha çok yol var. Ancak değişim başladı ve bu, sadece bir reklam kampanyası değil. Çevre bilinci yüksek tüketiciler, hükümetler ve düzenleyici kurumlar sayesinde firmalar daha temiz ve akıllı üretim yöntemlerine yatırım yapıyor.
Yine de bu geçiş kolay olmayacak. Maden çıkarımından fabrikaların tasarımına, geri dönüşümden enerji kullanımına kadar her şeyin sil baştan düşünülmesi gerekiyor. Ama yeterince insan duyarlı olursa, bu değişim sadece mümkün değil kaçınılmaz olacak.
Şimdi sıra sizde: Yeni bir araba almayı düşünürken “Nasıl üretildi?” diye sorar mıydınız? Sizin için en önemli kriter hangisi olurdu yakıt tüketimi, kullanılan malzemeler mi, yoksa üretim sürecinin çevresel etkisi mi?