Fil Şehre Geldi

· Bilim Ekibi
Günlük koşturmacanın hiç bitmediği, araç seslerinin ve kalabalığın eksik olmadığı modern bir şehir düşünün.
Pazarlar, sokak sanatçıları, yürüyen insanlar...
Tüm bu şehir karmaşasının ortasında, Çin’in 6 milyon nüfuslu Kunming şehri, geçtiğimiz günlerde sıra dışı bir olaya sahne oldu: vahşi fillerden oluşan bir sürü, şehrin hemen dışına kadar ulaştı.
Mart 2020’den bu yana, 15 Asya filinden oluşan bir grup, Yunnan Eyaleti'nde koruma altındaki doğal yaşam alanlarından ayrılarak 500 kilometreden fazla yol kat etti. Tarlalardan, köylerden ve şehirlerden geçerek Kunming’e yalnızca 3 kilometre kala yön değiştirdiler.
Filler Neden Göç Etti?
Fil sürüsünün Xishuangbanna Doğa Koruma Alanı’ndan neden ayrıldığı hâlâ tam olarak bilinmiyor. Ancak bu uzun ve beklenmedik yolculuk, Asya fillerinin korunması konusundaki aciliyeti gözler önüne serdi.
Afrika fillerine kıyasla daha az küresel dikkat çeken Asya fillerinin karşılaştığı tehditler de en az onlar kadar ciddi. Bu olay, aslında sessiz bir çağrıyı da beraberinde getiriyor: "Bu muazzam canlılar için bir şeyler yapmalıyız."
Asya Fillerinin Mevcut Durumu
Asya fillerinin yaşam alanı; Güney ve Güneydoğu Asya’daki 13 ülkeye yayılan ormanlar ve çayırlardır. Bu özellikleriyle, bölgenin en büyük kara memelileridir. Ne yazık ki, vahşi doğadaki sayıları 50 binin altına düştü ve bu da onları nesli tehlike altındaki türler arasına soktu.
Onların en büyük düşmanları ise şunlardır:
• Yaşam alanlarının yok olması
• İnsanlarla yaşanan çatışmalar
Bu devasa canlılar, her gün 18 saate kadar yiyecek ve su aramakla meşguldür. Üstelik artık nüfuslarının yaklaşık %70’i, koruma alanlarının dışında yaşamaktadır. Bu da onları sürekli olarak insan yerleşimlerinin içine sürüklemektedir.
İnsan ve Fil Arasındaki Temaslar
Fillerin insanlarla iç içe geçmiş alanlara girmesi, çoğu zaman istenmeyen olaylara neden olur. Örneğin, Çin’deki bu son göç sırasında fil sürüsü; tarım alanlarına ve mülklere toplamda yaklaşık 1.1 milyon dolarlık zarar verdi.
Her ne kadar Kunming’deki yetkililer, hem insanların hem de hayvanların zarar görmemesi için başarılı bir yönetim sergilese de, dünyanın başka yerlerinde benzer durumlar ciddi yaralanmalara veya fillerle ilgili intikam eylemlerine yol açabiliyor. Bu da zaten tehdit altında olan bu türü daha da riskli bir konuma itiyor.
Uyum İçinde Bir Gelecek Mümkün mü?
İnsan-doğa çatışmalarını çözmek kolay değil. Çit çekmek, yüksek sesle uzaklaştırma sistemleri ya da maddi tazminat gibi anlık çözümler bir yere kadar işe yarıyor. Ancak kalıcı ve sürdürülebilir bir uyum için sorunun kökenine inmek gerekiyor.
Filleri göç etmeye zorlayan koşulları anlamadan, uzun vadeli çözümler üretmek mümkün değil. Bu noktada yerel halk, bilim insanları ve karar vericilerin birlikte hareket etmesi şart. Hem anlık krizlere müdahale edecek hem de uzun vadeli uyum sağlayacak bütüncül bir strateji gerekiyor.
Küresel Bir Fırsat
Fil sürüsü Kunming şehrinden uzaklaşırken, şehir çok önemli bir etkinliğe de ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor: Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Taraflar Konferansı’nın (COP15) 15. toplantısı. Dünya liderlerinin bir araya geleceği bu toplantı, insan ve doğa arasındaki uyumun küresel biyolojik çeşitliliği koruma hedeflerinin merkezine yerleştirilmesi için tarihi bir fırsat sunuyor.
Eğer yerel yönetimler, ulusal hükümetler ve uluslararası kuruluşlar birlikte hareket eder ve uyum hedeflerini somut planlara dönüştürürse, hem insanlar hem de filler için daha güvenli ve sürdürülebilir bir gelecek mümkün olabilir.
Sonuç
Kunming yakınlarında yaşanan bu olağanüstü olay, doğanın sesini tüm dünyaya duyurdu. Bu çağrıyı duymak ve gerekeni yapmak ise artık biz insanların sorumluluğunda. Uyum içinde yaşamak yalnızca mümkün değil, aynı zamanda zorunludur.