İsraftan Uzak

· Yiyecek Ekibi
Merhaba! Bu yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün teması, “Yemeğinizden Önce Düşünün, Bitirdikten Sonra Tasarruf Edin: Yemek Ayak İzinizi Azaltın” olarak belirlendi.
İlk bakışta yemek israfı çevreyle doğrudan ilişkilendirilmeyebilir; ancak aslında bu, günümüzün en büyük çevresel sorunlarından biridir. Her yıl büyük miktarda gıda israf ediliyor ve bu durum, doğal kaynakların gereksiz yere tüketilmesine neden oluyor.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı ve Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün ortak raporuna göre, dünya genelinde üretilen gıdanın yaklaşık üçte biri ya kayboluyor ya da israf ediliyor. Bu kayıplar ve israf, tarladan sofraya kadar her aşamada gerçekleşiyor. Gelişmiş ülkelerde israfın yarısı tüketici ve perakendeciden kaynaklanırken, gelişmekte olan ülkelerde ise israfın büyük bölümü ürünlerin toplanması ve depolanması sırasında yaşanıyor.
2050 yılına gelindiğinde, küresel gıda talebinin 2006’ya kıyasla 1.6 kat artması bekleniyor. Ancak eğer gıda israfı yarı yarıya azaltılabilirse, artan talebin önemli bir kısmı bu sayede karşılanabilir. Gıda kaybını ve israfını azaltmak, sürdürülebilir bir geleceğin temel taşlarından biridir.
Gıda üretimi, su, arazi ve enerji gibi önemli kaynakların yanı sıra yoğun emek gerektirir. Ancak yenilmeyen her üç gıdadan biri, üretimi için harcanan tüm bu kaynakların da boşa gitmesi anlamına gelir. Örneğin, her yıl israf edilen gıdalar için kullanılan su, 70 milyon olimpik yüzme havuzunu dolduracak kadar fazladır. Ayrıca, bu ürünlerin yetiştirildiği araziler Meksika’nın büyüklüğünde ve kullanılan gübre miktarı da 28 milyon tona ulaşmaktadır. Yanlış kullanılan bu gübreler, özellikle deniz ekosistemlerine zarar vererek iklim değişikliğine ve kirliliğe yol açmaktadır.
Eğer gıda israfından kaynaklanan sera gazı emisyonları bir ülke olsaydı, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin’den sonra üçüncü en büyük emisyon kaynağı olurdu. Bu durum, gıda israfının çevresel etkilerinin ne kadar büyük olduğunu ortaya koyuyor. Doğal kaynakların hızla azaldığı günümüzde, gıda israfını azaltmak, gezegenimizin sağlığı için kritik bir öneme sahiptir.
Gıda israfının azaltılmasında herkesin rolü büyüktür: Tarım çalışanlarından, gıda üreticilerine, perakendecilerden ailelere kadar herkes bu mücadelede yer almalıdır. Bu, küresel kalkınma hedeflerine ulaşmak ve kaynakların adil kullanımını sağlamak için elzemdir.
Dünyanın farklı bölgelerinde gıda israfını azaltmak için yaratıcı çözümler uygulanmaktadır. Örneğin, ABD’de bazı üniversiteler yemekhane ücretlendirme sistemlerini değiştirerek bir yılda 13 ton gıda israfını engellemiştir. Sri Lanka’da sebze taşımalarında plastik kutular kullanılarak kayıplar %30’dan %5’e düşürülmüştür. Avustralya’da “SecondBite” adlı bir kuruluş, israf edilmesi muhtemel gıdaları toplayıp ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Nijerya’da ise düşük maliyetli buharlaşmalı soğutma cihazı “zeer” sayesinde gıdalar, buzdolabı olmadan günlerce taze kalabiliyor.
Ayrıca, geleneksel gıda saklama yöntemleri de uzun süreli tazelik için önemli çözümler sunmaktadır. Güney Amerika’da “chuño” yöntemiyle patatesler gece dondurulup gündüz güneşte kurutularak yıllarca saklanabilir hale gelir. Moğolistan’da göçebeler, “Borts” adı verilen kurutulmuş etleri uzun yolculuklarda saklayarak beslenmelerini sağlar.
Sonuç olarak, bu yılki Dünya Çevre Günü bize gıda israfını azaltmanın ne kadar önemli olduğunu tekrar hatırlatıyor. Her birimizin küçük seçimleri, büyük farklar yaratabilir. Tüketirken daha bilinçli olmak, israfı önlemek ve kaynakları korumak sürdürülebilir bir dünya için atılacak ilk adımdır. Gelin, yemeğimizden önce düşünelim, yedikten sonra tasarruf edelim ve hep birlikte gıda ayak izimizi küçülterek gezegenimize katkı sağlayalım!