Otomobil, hafif, kendi kendini hareket ettiren tekerlekli bir yol aracı olarak ortaya çıktığında bugün bildiğimiz şekilde değildi.

Gelişimi, sürekli iyileştirme ve yeniliklerle dolu uzun bir süreçti ve bu süreç bir yüzyılı aşkın bir süredir devam etmektedir.

İnsanın zekasını ve ustalığını temsil eden otomobil; petrol, çelik, alüminyum, kimya, plastik, makine, elektrik, yol ağı, elektronik ve finans gibi çeşitli endüstrilerin desteğinden faydalanmıştır. Bu sektörler, otomobillerin farklı tiplerde ve özelliklerde olmalarını sağlayarak sosyo-ekonomik hayatın çeşitli sektörlerinde yaygın bir şekilde kullanılmalarını desteklemiştir.

1970 yılından bu yana, küresel otomobil sayısı her 15 yılda neredeyse ikiye katlanarak, 2013 yılında üretilen 87.38 milyon adede ulaşmıştır. 1478'de İtalyan bilim insanı ve mucit Leonardo da Vinci, kendi kendini hareket ettiren bir araç tasarımını ilk kez önerdi.

1765'te James Watt, buhar makinesinin tasarımını geliştirerek endüstrileşmiş toplumun gelişimini sağlayan ilk pratik buhar motorunu üretti.

1769'da Fransız mühendis Nicolas-Joseph Cugnot, Paris'te dünyanın ilk mekanik olarak hareket ettirilen üç tekerlekli aracını üretti.1885 yılında Alman mucit Karl Benz, içten yanmalı motora sahip dünyanın ilk pratik motorlu arabasını tasarlayıp üretti, üç tekerlekli bir otomobil.

1886'da Karl Benz dünyanın ilk üç tekerlekli arabasını patente aldı ve ona "Otomobilin Babası" unvanını kazandırdı. Aynı yıl, Alman Gottlieb Daimler, dört tekerlekli arabayı icat etti.1888'de Fransız bisiklet üreticisi Émile Roger, ticari otomobiller üretmeye başlamak için Benz'den lisans aldı.

1908'de Ford Motor Şirketi Model T'yi tanıttı ve üretiminin sona ermesine kadar toplam 15 milyon adet sattı, otomotiv ve imalat endüstrilerine önemli katkılarda bulundu. 1913 yılında Ford, üretim verimliliğini yaklaşık sekiz kat artıran dünyanın ilk montaj hattını geliştirmiştir. Elektrikle çalışan araçlar kent ortamlarına fayda sağlarken, paylaşımlı modeller araç sahipliği yapılarını değiştirmekte, akıllı bağlantılar araçlar ile çevre arasındaki etkileşimi değiştirmekte ve otonom sürüş insanlar ile araçlar arasındaki ilişkiyi dönüştürmektedir. Bu ilerlemeler sonuç olarak otomatik seyahatin gerçekleştirilmesine katkı sağlamaktadır.

Otomobilin 130 yıldan fazla bir tarihine bakıldığında, endüstri üç büyük dönüşüm geçirmiş, her biri insanın üretim ve yaşam tarzını derinden etkilemiş, şehirlerin ve kırsal alanların manzaralarını değiştirmiş ve insan medeniyetinin ilerlemesi üzerinde geniş ve uzun vadeli etkiler yapmıştır.

Son yıllarda, yeni enerji kaynakları, yeni malzemeler, yapay zeka, 5G, büyük veriler, Nesnelerin İnterneti ve blok zinciri gibi birçok bozucu yeni teknoloji olgunlaşmış ve ticari uygulamalara girmiştir. Bu arka plana karşı, otomotiv gelişiminin tarihi yeni bir bölüme girmektedir.

Yeni enerji kaynakları, mobil internet, yapay zeka, büyük veri, bulut hesaplama ve yüksek hassasiyetli navigasyonun yanı sıra paylaşım ekonomisi ve mobil ödemeler gibi iş modeli inovasyonlarından faydalanarak, otomotiv endüstrisi, elektrifikasyon, zeka ve paylaşım çağını kucaklamakta, yani "üçlü devrim"i. Teknolojik veya iş modeli açısından, yeni enerji araçları, otomotiv sektöründe yeni bir endüstri devriminin öncüsü haline gelmektedir. Elektrifikasyon, zeka ve paylaşım yani "üçlü devrim" otomobillerin ve gelecekteki hareketlilik için bütünleştirici inovasyonlar olacak ve geniş kapsamlı ve derin etkilere sahip olacaktır.