Karadeniz’in nemli yamaçlarında, denizle bulutların buluştuğu yeşil tepelerde bir efsane yetişir: Giresun fındığı.
Dünya çapında kalite ve aroma açısından eşi benzeri bulunmayan bu lezzet, aslında doğanın, emeğin ve sabrın uzun bir hikâyesidir.
Giresun'da Fındık 🌰🌰🌰 Nasıl Toplanır? Ağustos Bitti Fındık Bitmedi
Video: Mete Yollarda
Giresun fındığı, coğrafi işareti ile Türkiye'nin en kıymetli tarım ürünlerinden biridir. Bu yazıda Giresun fındığının nasıl yetiştiğini, hangi koşullara ihtiyaç duyduğunu ve neden bu kadar özel olduğunu keşfe çıkıyoruz.
Coğrafyanın Fındığa Fısıldadığı Bir Masal
Giresun’un kıyıdan başlayarak iç kesimlere doğru yükselen engebeli yapısı, fındığın gelişimi için olağanüstü bir ortam sunar. Bölgenin yıllık ortalama sıcaklığı 13-15°C civarındadır. Fındık, ılıman iklimleri sever; aşırı sıcak ya da aşırı soğuk fındık için ölümcüldür. Giresun’un Karadeniz’e bakan yamaçları, yıl boyu yeterli nemi ve yağışı sağlar. Bu mikroklimatik özellikler, fındığın özellikle yağ oranını ve aromasını olumlu etkiler.
Giresun Fındığının Öne Çıkan Özellikleri
Giresun’da yetiştirilen fındık, genellikle “Tombul” çeşidi olarak bilinir. İnce kabuğu, küçük ama dolgun yapısı ve yüksek yağ oranıyla diğer çeşitlerden ayrılır. Bu fındık türü kavrulduğunda eşsiz bir aroma verir; bu nedenle çikolata ve şekerleme sanayinde yoğun olarak tercih edilir. Yani sadece tarımsal bir ürün değil, aynı zamanda Türkiye'nin ihracatında da altın değerinde bir hazine konumundadır.
Toprak ve Dikim: Eğimli Arazilerde Zorunlu Uyum
Giresun fındığı, drenajı iyi olan, organik maddece zengin toprakları sever. Ancak bölgenin eğimli arazileri makineli tarımı neredeyse imkânsız hale getirir. Bu yüzden Giresun’da fındık yetiştiriciliği halen büyük oranda insan gücüne dayalıdır. Fındık ocakları (bir kökten birden fazla dal veren yapılar), 4–5 metre aralıklarla dikilir. Her ocakta genellikle 6 ila 8 dal bulunur.
Tarımsal Takvim: Ocaktan Ağustosa Uzanan Bir Emek Zinciri
Fındık tarımı yılın her döneminde bakım isteyen bir uğraştır:
Ocak-Mart: Budama dönemi. Yaşlı ve verimsiz dallar kesilir.
Nisan-Mayıs: Göztaşı ve bordo bulamacı gibi geleneksel yöntemlerle mantar hastalıklarına karşı ilaçlama yapılır.
Haziran: Meyveler oluşmaya başlar. Bu dönemde zararlılarla mücadele kritik öneme sahiptir.
Temmuz-Ağustos: Hasat zamanı. Fındıklar dalından düşmeden, elle toplanır. Toplanan ürünler güneşte kurutulur ve kavlak (iç fındık) elde edilene kadar elenerek ayrıştırılır.
Zor Ama Bereketli Bir Hasat
Giresun’un fındığı makinayla değil, elle toplanır. Bu da hasat zamanını adeta bir köy şenliğine dönüştürür. Aileler, komşular ve işçiler el birliğiyle fındık toplar. Fındık bahçelerinde kurulan “patos” makineleriyle kabuklu fındık ayrıştırılır ve güneşte kurutulur. İyi kurutulmamış fındık kolayca küflenir ve kalitesini kaybeder; bu yüzden bu süreç dikkatle yürütülmelidir.
Zorluklar ve Tehditler
Fındık üreticileri son yıllarda iklim değişikliği, fındık kurdu gibi zararlılar ve fiyat belirsizlikleri gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya. Özellikle sonbahar ve ilkbaharda yaşanan ani don olayları, fındık rekoltesini doğrudan etkileyebiliyor. Ayrıca, üreticilerin yeterince desteklenmemesi, genç neslin tarımdan uzaklaşmasına yol açıyor.
Giresun’un Sabırla Yetiştirdiği Altın
Giresun’da fındık, bir geçim kaynağından çok daha fazlasıdır. Aile geleneğidir, toprakla bağ kurma biçimidir. Her bir fındık tanesi, dağ yamaçlarında yıl boyu verilen emeğin, doğayla kurulan derin ilişkinin ürünüdür. Giresun’un sisli sabahlarında başlayan bu yolculuk, dünyanın dört bir yanındaki raflara kadar uzanır.
Ve unutmayın; her çikolatanın içinde belki de Giresun’un bir yamacında büyümüş bir fındığın izi vardır.