Genellikle meleklerle ilişkilendirilen bir enstrüman olan gizemli lüt hakkında hiç düşündünüz mü?
Çoğu insan lüt enstrümanından haberdar olsa da, azı gerçekten etkileyici sesini dinleme şansına sahip olmuştur.
Bu büyüleyici enstrüman bir zamanlar Avrupa'da en popüler olanıydı ve yüzyıllardır saygı görmekteydi. Rönesans boyunca 19. yüzyıldaki piyano gibi bir yere sahipti kültürel yaşam için ayrılmaz bir parça olarak, virtüözlerin kraliyet, papa ve gelişmekte olan orta sınıf için icra ettiği, müziği Avrupa müziğini ve kültürünü şekillendirmedeki rolü abartılamaz bir şekilde belirleyiciydi.
Müziğin sosyal yaşam için merkezi haline gelmesi bakımından hem kutsal hem de dünyevi törenlerin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu dönem aynı zamanda müzisyenlerin ünlü olarak kutlandığı bir dönemdi ve lüt ustaları bu kültürel devrimin öncüsüydü.
Lüt müziğine olan talep birden yükseldi ve basılı nota sayfaları, hatta amatörlerin bile müziğe katılmasını sağladı, ev eğlencesini dönüştürerek müzik eğitimini sonsuza dek değiştirdi.
Lüt'e olan Tanışmamız
Lütün cazibesini hayatımızın daha sonraki dönemlerinde keşfettik. Yirmili yaşlarımızda, blokflüt çalıştıktan ve bir klasik gitarist arkadaşımla beraber performans sergiledikten sonra, ünlü lüt müziği bestecisi John Dowland'ın eserleriyle tanıştık. Onun karmaşık parçalarına hemen aşık olduk ve çok geçmeden enstrümanın eşsiz, etkileyici sesiyle bizi büyüleyen Ronn McFarlane'in "John Dowland'ın Lüt Müziği" albümünü keşfettik.
İnternet henüz gelişmeye başlamışken, New York City'de bulunuyorduk ve merakımıza daha derinlemesine dalmamızı sağlayan müzik mağazalarıyla çevriliydi. Tower Records'ta Paul O'Dette ve Hopkinson Smith gibi isimlerin kayıtlarını toplamaya başladık.
Bir gün, bir Manhattan ikinci el dükkanında bir lüt bulduk, gereksiz bir şekilde satın aldık ve ardından bu enstrümanı becerikli bir lüt ustası olan Pat O'Brien'ın rehberliğinde çalmayı öğrenme yolculuğumuza başladık.
Lüt'ün Evrimi
Lüt sadece bir enstrüman değildir yüzyıllar boyunca evrim geçirmiş bir enstrüman ailesidir. Kökenleri antik dünyaya kadar uzanmakta olup, erken versiyonları Afrika, Asya ve Orta Doğu gibi farklı kültürlerin sanat eserlerinde tasvir edilmiştir. Orta Çağ döneminde Avrupa müziğinde bir başrol oynamış ve zamanla müzik zevklerine uyum sağlamak üzere değişimler geçirmiştir.
Orta Çağ lütleri dört ya da beş kursa sahipti ve modern 12 telli gitarlara benzer şekilde kurlardan oluşmaktaydı. Zaman ilerledikçe, lüt dönüştü ve 15. yüzyılın sonlarına gelindiğinde, lüt bir pena yerine parmaklarla çalınmaya başlandı. Bu değişim, müzikte daha büyük karmaşıklığı mümkün kılarak, Rönesans ve Barok müziği için merkezi olan çok sesli eserleri içermektedir.
16. yüzyıla gelindiğinde, lüt genellikle altı kurlu bir enstrüman olup modern gitarlara benzer şekilde akort edilmiştir. Lüt sadece kutsal amaçlar için kullanılmamış, aynı zamanda kraliyet eğlencelerinde de favori bir enstrüman olmuş ve dünyevi müziğin yükselişinde kilit bir rol oynamıştır.
Müzik tarihindeki yeri tartışılmazdır ve insan hayatındaki müziğin kutsal yerini simgeler. Hala lütü kutluyoruz, sesi modern performanslarda yankılanıyor ve Avrupa'nın en sevilen enstrümanı olduğu dönemi hatırlatarak bizi eski zamanlara bağlıyor!