Otomotiv aerodinamik kavramı söz konusu olduğunda, çoğu insan için bu karmaşık bir konudur.
Ancak, herkesin kafası karışık olması tamamen anlaşılabilir.
Çünkü "otomotiv aerodinamik" terimi otomotiv gelişimi alanına girerken otomobil endüstrisi sürekli olarak yükselirken ve iterken, otomobillerle aerodinamiklerin entegrasyonu giderek daha yakın hale gelmiş ve hikayelerine daha derinlemesine inmiştir.
Otomotiv aerodinamikleri, otomobillerin ve trenlerin gibi araçların hava içindeki relatif hareket halindeyken çevreleyen hava ile aralarındaki ilişkiyi ve hareket yasalarını inceleyen, akışkanlar mekaniğinin önemli bir parçası olan aerodinamik bir dalıdır.
Temel olarak araçların aerodinamik performansını, sürüş stabilitesini, kontrolünü ve aerodinamik gürültüsünü incelemektedir. Aerodinamik, başlıca gazla relatif hareket halindeki nesnelerin kuvvet özelliklerini, gaz akışı yasalarını ve bununla birlikte gelen fiziksel değişiklikleri inceleyen mekaniğin bir dalıdır. Ayrıca akışkanlar mekaniğinin önemli bir kategorisidir.
Özetlemek gerekirse, otomotiv aerodinamikleri genellikle iki konuya odaklanmaktadır: biri aracın sürüş sırasında sürüklenme kuvvetini azaltarak aracın daha yakıt verimli hale gelmesi; diğeri ise aracın sürüş sırasında bastırma kuvvetini arttırarak daha istikrarlı bir şekilde hareket etmesini sağlamaktır. Bu çelişkili sorun için, her zaman bunu çözmek için kafa yoran insanlar vardır.
Gelelim motor sporlarının kralı Formula 1'in bu sorunu nasıl ele aldığına. Otomotiv imalat endüstrisinin en üstündeki ürün olarak Formula 1, insanlığın hızı takip etme arayışını sınıra kadar zorlamaktadır. Hızın kral olarak takip edilmesi altında, herhangi bir Formula 1 aracı en üstün ve saf bir hız makinesi olarak kabul edilebilir!
Bunun arkasında, ön dudaklar, arka difüzörler, yan etekler ve ayarlanabilir açılı arka kanatlar gibi çeşitli aerodinamik kitlerle aerodinamiğin aşırı uygulanması yatar.
Bu kitlerin yardımı ile Formula 1 araçları yüksek hızlarda daha hızlı ve daha istikrarlı bir şekilde hareket edebilirler. Tipik bir Formula 1 aracının yanı sıra, aerodinamik teorisi performans araçlarında ve hatta süper spor araçlarda da hayati önem taşır.
Otomotiv aerodinamik teorisinden bahsedildiğinde, sürükle katsayısı kavramı mutlaka anılmalıdır. Sürtünme katsayısı nesneler üzerinde rüzgar tüneli testleri kullanılarak hesaplanır.
Otomobil Aerodinamiği
Video: Motorsport Türkiye
Sürtünme katsayısı sayesinde aracın sürüş sırasında aerodinamik sürükleme kuvveti hesaplanabilir. Sürtünme katsayısının ve ön alanın çarpımının daha küçük olması, aracın aerodinamik performansının daha iyi olduğunu gösterir.
İlgili verilere göre, bir aracın sürtünme katsayısı her %10 azaldığında, yakıt verimliliği yaklaşık %7 artar. Bir aracın gerçek hızı 200 km/s'yi aştığında, aerodinamik sürtünme tüm direncin %85'inden fazlasını oluşturur. Bu nedenle, daha yüksek sürtünme katsayısına sahip araç modelleri yalnızca aracın hızını azaltmakla kalmaz, aynı zamanda yakıt tüketimini de artırır. Bu veriler süper spor araçların geliştirilmesi için önemlidir.
Peki, otomotiv aerodinamisinden nasıl faydalar elde edebiliriz?
Üç fayda bulunmaktadır: ilk olarak, araç yüksek hızlı sürüş sırasında daha sağlam ve güvenli bir şekilde yola "basılabilir", ikincisi aracı daha yakıt verimli hale getirir, üçüncüsü ise motor ve fren sistemi için verimli bir şekilde ısı dağıtabilir. Sonuç olarak, otomotiv aerodinamiklerin ustalaşılması kuşkusuz birçok fayda getirir.